Suda Kurudu Kökler / Mustafa Tuncel
Baraj göçlerini, göç insanlarını ve o göçlerin içinde yolunu, izini yitirmiş sevdaları anlatır. Fırat nehri insanlarıyla eski hemşehrileri Mezopotamyalıların yaşamları arasında, zaman etkeni dışında fark yok gibidir. Tanrılarla boğuşma ve tufanlar, biçim farkıyla sürüp gitmektedir. Bu kaosun içinden yeni bir yaşamın tutuşturulması Temmuz ve Nevruz adlı gençlerin birbirini bulmasına bağlıdır. Üniversiteyi bitirmekte olan Temmuz, ödevi için gittiği Fırat diyarında bir yok oluşun ortasından Nevruz kızı çekip alabilirse yerinden oynatılmış hayat yeniden kurulabilecektir. Çünkü, yok oluşa inat,hayatı var etmek ödevlerin en büyüğüdür. İnsan doğasıyla teknolojinin karşı karşıya ve yan yana geldiği romana, halk öykülerinin anlatım teknikleri ve dili damgasını vuruyor.